Ortopedik travmatolojide tedavi edilmekte olan kırıklar iki ana başlık altında incelenebilir: Birincisi eklem yüzeyini ve yakın çevresini ilgilendiren kırıklar, ikincisi ise uzun kemik şaftını ilgilendiren kırıklardır. Her ikisinin de tedavi prensipleri ve yaklaşımları oldukça farklıdır. Cerrahi hedefler, kabul edilebilir uygun tespit ve düzeltme yöntemleri önemli değişiklikler gösterir.
Eklem çevresi kırıklar özellikle eklem hareket açıklığının korunması ve uzun dönemde eklemi ilgilendiren kıkırdak hasarlarının engellenebilmesi için dikkatle ele alınmalıdır. Hedef, sağlam ve anatomik olarak mükemmel düzeltme ile birlikte erken hareket başlanabilmesidir, eğer bu hedefe ulaşılamamış ise cerrahi tedavi ile daha kötü sonuçlar kaçınılmaz olur. Omuz, dirsek ve el bileği kırıklarında fonksiyon ön plana çıkarken, kalça diz ve ayak bileği kırıkları için yük çekecek kıkırdak yüzey altındaki sağlam kemik yapının tespiti daha önceliklidir.
Eklem çevresi kırıklarında açık cerrahi ile eklem yüzü görülerek anatomik düzeltme yapılması şarttır ve takiben bu eklem yüzeyini destekleyen plak ve vida sistemleri kullanılır. Cerrahi sonrası en kısa sürede hareket ve kuvvet egzersizleri başlanmalı fakat özellikle kalça, diz ve ayak bileğinde hemen tam yük verilmesine izin verilmemelidir.
Uzun kemik kırıklarında hedefler çok daha farklıdır. Eklem içi kırıkların aksine anatomik düzeltme şart değildir. Önemli olan ilgili uzvun uzunluk, dönüklük ve her iki planda açılanmasının tam olarak düzeltilmesidir. Bu sağlandığında kemik uçlarının hatasız teması gerekli değildir, hastalar inceledikleri grafilerinde bu konu ile ilgili endişeye kapılmaktadır ve bu endişe tedavi prensiplerine uyulduğu sürece yersizdir.
Uzun kemik kırıkları tedavisinde yukarıdaki gerekçeler kapsamında açık cerrahi ve kırığın doğrudan görülerek uç uca yerleştirilmesi yerine, dolaylı düzeltme ile kırık uçlarını açmadan ve yumuşak doku örtüsünü bozmadan az hasarlı yöntemler kullanılır. Kemiğin tespiti için de mekanik olarak direnci daha avantajlı olan kemiğin kanalı (ilik) içine yerleştirilen çiviler tercih edilir. Yerleştirmenin uygunluğu ise ameliyat sırasında radyolojik olarak görüntülenerek (skopi ile) kontrol edilir. Yardımcı kırık düzeltme sistemleri, dışarıdan tespit araçları ve traksiyon masasına ihtiyaç duyulabilir. Küçük kesiler ile hastaya en asgari hasar ile işlem tamamlanır.
Sonrasında hemen hareket başlanır fakat tam yüke tedricen geçilir. Hiçbir tespit yöntemi kaynamamış bir kırığın üzerine binen yüklerin tümünü yetmezlik olmadan karşılayamaz. Büyük kemik kırıklarının tamamen kaynaması sağlıklı bir genç erişkinde ortalama 6 haftadır. Fakat birtakım özel kırıklar; femur boynu, tibia alt ucu veya el bileğinde skafoid gibi, zor kaynamaları ve olağan dışı komplikasyonları ile ünlüdür.
Kemik iyileşmesini olumlu veya olumsuz etkileyen bir gıda olmadığı gibi iyileşmeyi hızlandıran bir ilaç da yoktur. Bilinen en önemli etken sigara kullanımıdır ve kesinlikle kırık iyileşmesini zorlaştırmaktadır.
Kırık tedavisi; önemli bir eğitim süreci gerektiren, tüm ortopedistlerin doğal olarak yetkin olamayacağı, fakat tecrübe, tekrarlayan eğitim, tıbbı donanım ve sistemlerini içeren çok geniş bir alandır. Uygun tedavi ilk planda gerçekleştirilmez ise ömür boyu kalıcı sakatlıklar kaçınılmazdır.